Bilindiği üzere vücudumuzun yaklaşık 4’te 3’ü sudan oluşmaktadır. Yani su ve buna bağlı olarak çeşitli elementler denge halinde olursa yaşamamız mümkün. Bu denge böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, aşırı sıvısız alma gibi durumlarda bozulabilir. Gereksiz yere bol su içmekte aynı şekilde dengeyi bozar. Bu nedenle kronik hastalığı olanlar mutlaka sıvı alımını doktoruna danışarak yapmalı. Sağlıklı bireyler ise kilosuna göre yaklaşık 2-2.5 litre sıvı almaya çalışmalıdır. Bu miktar şu günlerde olduğu gibi aşırı sıcak havalarda susuzluk hissine göre arttırılabilir.
Peki suyu en ideal ne zaman içmeliyiz ve nasıl içmeliyiz ? En çok yapılan hatalardan birisi yemekten sonra bolca su içmek. Aklımıza yemek sırasında su içmek gelmiyor ve sonrasında bol su içiyorsak hem sindirim problemine hem de reflüye davetiye çıkartıyoruz demektir. Çünkü midemiz, gelen yemek ve sıvı miktarına göre asit salgılar, yemek sonrasında yakın zamanlı yenilen ve içilen her gıda sindirim başladıktan sonra geldiği için fazladan yük oluşturur, yağ yakımını zorlaştırarak aşırı kilo alımına neden olabilir. En ideali yemek başında ve arasında 1-2 barsak su içmektir. Çok önemli bir konu; suyu ayakta değil oturarak, birden değil yudum yudum yavaşça içmeliyiz. Ayrıca ağız hijyeni için mümkün olduğu kadar ağızda kısa süreli tutmaya çalışarak içersek, özellikle tükrük salgısı azalan ve yaşlı kişilerde ağız içi mantar ve aft oluşumu azalabilir.
İçilen suyun ısısı midemizde ne kadar kalacağını belirleyen önemli bir faktördür. Örneğin ılık su midede daha uzun süre kalarak tokluk hissi verir. Bu nedenle sabahları aç karnına içilen ılık su, midede uzun süre kalarak tokluk hissi verir. Ayrıca susuzluk bazen insanda açlık hissi verebilir, bu nedenle acıkınca önce 1 bardak su içmeli, eğer açlık hissi geçerse boşuna bir şey yememiş, fazladan kalori almaktan kurtulmuş oluruz. Unutmayalım su içsem yarıyor demek istemiyorsak ne kadar, ne zaman ve nasıl su içmemiz gerektiğini bilmemiz gerekir. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere sağlıklı günler dilerim.